29 Nisan 2013 Pazartesi

İZMİR

İZMİR 'DE OLMAK 
Türkiye’nin üçüncü büyük metropolü olan fuarlar merkezi İzmir, ticaret ile bütünleşmiş çağdaş bir liman kentidir. İşte, size ayrıntılı bir İzmir yazısı. İzmir’de gezmek, İzmir’de gezilmesi ve görülmesi gereken yerler için bir gezi planı hazırlamak istiyorsanız, buyrun, en güzel İzmir için, en güzel gezi yazısı. Ayrıntılı bu gezi yazısını inceleyip, kendinize, ilginizi çekecek yerleri katarak, güzel bir İzmir gezi planı yapabilirsiniz. Ülkemizin en güzel şehirlerinden olan İzmir’i buyrun doya doya gezin. Unutmayın ki, kış burada, yanlızca serin bir hava ve yağmur demektir. Kar ve soğuk olmaz, rahatça gezebilirsiniz. Öte yandan: yaz aylarını düşünürseniz, ne kadar sıcak olursa olsun, İzmir şehrinin rüzgarları bitmez ve bu şehirde nem olmaz, bu nedenle güney sahillerinin nemli-sıcağı burada etkin değildir.





ULAŞIM:
KARAYOLU:
İzmir ve çevreleri arasındaki ulaşım, son derece rahat ve gelişmiş durumdadır. İzmir-Işıkkent Otogarında, Türkiye’nin diğer tüm illerine, gece ve gündüz, düzenli otobüs seferleri yapılmaktadır.
İzmir-İstanbul arası uzaklık: 561 Km. dir. İzmir-Ankara arasındaki uzaklık: 579 km. dir. İzmir-Antalya arasındaki uzaklık ise: 446 Km. dir.
HAVAYOLU:
ADNAN MENDERES HAVAALANI:
İzmir’in 20 km. doğusunda bulunan: Uluslar arası Adnan Menderes Hava Limanından, yurt içi ve yurt dışı uçak seferleri, her gün periyodik olarak yapılmaktadır. İzmir Adnan Menderes havaalanı şehir merkezine uzak. Havaalanı ile şehir merkezindeki ulaşım için 3 seçeneğiniz var. Bunlar hakkında size kısa bilgiler vermek istiyorum. İlk olarak “taksi” düşünebilirsiniz. Ancak, elbette fiyatlar yüksek. İkinci olarak “Havaş” otobüslerini düşünebilirsiniz. Bunların fiyatı standart, ancak gidecekleri yerin, sizin gitmek istediğiniz yere yakın olması gerektiğini ve bazen trafik sıkışıklığı olabileceğini kabullenmeniz gerekiyor. Havaş otobüslerini, havaalanında sürekli olarak yani her an bulabilirsiniz. Üçüncü ve benim siz önereceğim ulaşım ise “Tren-Metro” ulaşımıdır. Havaalanında uçaktan inip, havaalanı binasının dışına çıktığınızda, hemen karşıya geçip, sola doğru, yaklaşık 10  dakika yürüdüğünüzde (bu yolda, yürüyen zemin var, yani yanınızda bavul-valiz ile rahatlıkla ilerleyebiliyorsunuz) tren istasyonuna varıyorsunuz ve burada kısa bir beklemeden sonra: gelen trene binerek, şehir merkezine doğru gidebiliyorsunuz. Tren: havaalanından sonra, Cumaova denilen bir yere gidiyor, yani havaalanı son durak değil. Yanlız:  trene binmeden önce, istasyondan “Biniş kartı” satın almayı unutmamalısınız.Biniş kartları: şehir merkezinde: otobüs, vapur, tren ve metrolarda kullanılabiliyor. İki tür biniş kartı var. Sürekli biniş kartı alıp, buna para yükletebiliyorsunuz ki, bir biniş: 1.750 TL. Eğer şehirde fazla kalmayacaksanız, geçici biniş kartı (3 veya 5 binişlik) satın alabiliyorsunuz ki, 5 binişlik kart: 10.40 TL. Evet, tercih sizin, yani şehirde kalış süresine göre bir plan yapmalısınız.
Evet: İzmir şehrinde: 2 hat var. Bu hatlardan: uzun olanı, yani Cumaova ile, şehrin öbür ucu ve hatta daha da ileri giden tren hattı, 31 istasyonlu ve bu hat: Halkapınar denilen istasyonda, şehir merkezini geçen Metro hatta ile çakışıyor ve burada, yani Halkapınar istasyonunda, ilave bilet kullanmadan transfer yapabiliyorsunuz. Yani: Havaalanından trene bindiğinizde, gitmek istediğiniz yer, bu hat üzerinde değil ise Halkapınar istasyonunda inip; ilave bilet ücreti ödemeden, diğer yani şehir merkezini geçen “Metro” hattına binebiliyorsunuz. Örneğin: Havaalanından, Konak meydanına gitmek istediğinizde, Havaalanından trene binip, Halkapınar istasyonunda inip, Metro hattına yürüyorsunuz (3-4 dakikalık bir yürüyüş gerekiyor) ve buradan Metroya binerek, 6 istasyon sonra, Konak istasyonuna ulaşabiliyorsunuz.
Gerçekten, İzmir Belediyesinin bu metro-tren hatları, şehir trafiğinin rahatlatması ve insanların ulaşımının rahatça sağlanması açısından çok olumlu. Tek sıkıntı: Havaalanına uçak saatine yetişebilmeniz, hani trafik derdi yok, hızlı gider diye düşünmeyin, çünkü: Halkapınar ile Havaalanı arasındaki uzaklık, tren tarafından, yaklaşık 1 saatte alınıyor, yani tren yavaş gidiyor, istasyonlarda biraz fazla oyalanıyor, bilginiz olmalı. Trenden inip, check-inn terminaline ulaşmanız da, yaklaşık 15 dakika alıyor yani, uçak saatinden, 2 saat kadar önce, Halkapınar istasyonunda, trene binmeniz gerektiğini sakın unutmayın, yoksa uçağı kaçırmak mümkün.
Son bir not: İzmir Büyükşehir Belediyesi, umarım şehre gelen yabancı veya şehri bilmeyen yerli konuklar için: diğer birçok şehirde olduğu gibi, metro hatlarının ve istasyonlarının bulunduğu, küçük bir broşür bastırır ve metro istasyonlarında, bunları ücretsiz dağıtır.
izmirkonak1 İzmir    2012.04.24.İZMİR.Konak .2 150x150 İzmir

ZMİR’İN GENEL ÖZELLİKLERİ:
Türkiye’nin üçüncü büyük şehridir. Çağdaş, gelişmiş ve aynı zamanda işlek bir ticaret merkezidir. Türkçede “Güzel İzmir” olarak adlandırılan İzmir, yatlar ve gemilerle çevrilmiş, uzun ve dar bir körfezin başında yer almaktadır.
İzmir limanı, İstanbul’dan sonra, ikinci büyük limandır.
İzmir ilinin, Ege’ye 629 km. kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 km.si, doğal plaj (kumsal) niteliğindedir. İzmir kıyıları, yarımada ve koylardan oluşan coğrafyası nedeniyle, plaj kullanımı dışında su sporlarına da olanak vermektedir.
izmirplajlari1 İzmir
İldeki plajlardan: Selçuk-Pamucak, Urla ve Gülbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, Çeşme-Ilıca ve Altınkum plajları, kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Plajlara ulaşım son derece kolay ve seridir. İzmir merkez garajdan ve Üçkuyular garajından, hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etmek imkanı vardır.
mevlana heykeli1 İzmir
Dünyanın, en büyük üçüncü heykeli olan Mevlana Heykeli, Buca’da bulunmaktadır. Buca’nın en yüksek yeri olan Tıngırtepe’ye kaidesiyle gaberesi 23 metre olan ve dikildiği tepeyle birlikte, yer seviyesinden 73 metre yüksekliğe kavuşan Mevlana Heykeli, deniz seviyesinden 160 metrelik yüksekliğiyle, İzmir’in büyük bir kesiminden görülebiliyor. Heykelin çevresinde, semazenler yerleştirilen rekreasyon alanı içinde kafeterya, yürüyüş yolları ve oturma gurupları yer alır. Geceleri: lazer ışıklarıyla da aydınlatılan heykel, İzmir gecelerine farklı bir güzellik katıyor.
izmircumhuriyet meydani1 İzmir
İZMİR SÖZCÜĞÜNÜN KÖKENİ:
İzmir kelimesi, Eski İyon lehçesinde: Smyne ve Atina lehçesinde ise: Smyna diye yazılır. Ancak: Smyna sözcüğü: Yunanca değildir. Ege bölgesindeki birçok yerleşim adı gibi: Anadolu kökenlidir.
izmirulasim1 İzmir
İZMİR KENT İÇİ ULAŞIM:
Kent içi toplu ulaşım: Büyükşehir Belediyesi’nin yetki ve sorumluluğundadır. Toplu ulaşım hizmetlerinin hat ve güzergahları ile birbirini tamamlaması için, otobüs-vapur-metroda ulaşım hizmet bütünlüğü sağlanmıştır. Tüm toplu taşım araçlarında, bilet yerine geçen “Kentkart” adlı elektronik bir kart, İzmir ulaşımının bütünlüğünü sağladığı gibi, ulaşımı hızlandırmaktadır. Kent kart konusunda, yukarıda söz etmiştim. Şehirde kalış sürenize göre, Kent kart satın alabilirsiniz. En büyük güzellik: araçlara binişte, bu kent kartı, cihaza gösterdiğinizde, 1-2 saniyelik sürede, geçişe izin vermesi, Ankara’da, kartın cihazın içine girip onaylanması, 5-6 saniye alıyor ve binişlerde yığılmalara neden oluyor. İzmir, bu konuda daha pratik. Ancak, burada söz etmeden geçemeyeceğim bir konu var ki: İzmir, her ne kadar çağdaş insanların yaşadığı çağdaş bir kent desem de, ben şahsen İzmir trafiğini sıkıntılı buldum, gerek özel araç sürücüleri ve gerekse toplu ulaşım aracı sürücüleri, maalesef insana-yayaya saygılı olmadan araç kullanıyorlar, sanırım havanın sıcaklığı, araçların içinin rehaveti, sürücüleri olumsuz etkiliyor, trafikte, kendilerine yeşil yandığı anda, vitese takıp yola saldıran, o anda yolda hızla yürümekte, karşıdan karşıya geçmeye çalışmakta olan yayaları düşünmeden, yola saldıran sürücüleri kınamamak elde değil.
 İZMİR’İN TARİHİ ÖZELLİKLERİ:
Eski İzmir kendi (Smyna) körfezin, kuzeydoğusunda bulunan ve yüzölçümü yaklaşık 100 dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştur. Son yüzyıllar boyunca: Meles Çayı’nın bugünkü Yamanlar Dağı (Sipylos Dağı)’ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile, bugünkü Bornova ovası oluşmuş ve yarım adacık bir tepe haline dönüşmüştür.
Günümüzde, Tepekule denilen bu höyüğün üzerinde, Tekel Müdürlüğünün İzmir Şarap ve Bira Fabrikası’na ait numune bağı bulunmaktadır. 1955 yılından beri yoğun gecekondu bölgesi olan bu çevrede, İzmir’deki ilk yerleşim yeri olarak tespit edilen “İzmir Höyüğü” bulunmaktadır. Buradaki ilk kazılarda: Türk Tarih Kurumu ve Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün katkıları büyük olmuştur.
Bayraklı höyüğü: körfezin kuzeydoğu köşesinde, kuzeyine sarp kayalı Yamanlar Dağı’nı alarak, karadan gelecek saldırılara karşı, rahat bir konumdaydı. Güneyi: imbata açıktı. Eski İzmir yerleşimi, yaklaşık 3000 yıl boyunca, bu yarımada üzerinde yer aldı. MÖ.4’ncü yüzyılın ikinci yarısında, büyük nüfus artışı yüzünden, bugünkü Kadıfekale (Pagos) eteklerine taşındı.
2012.04.25.İZMİR.Konak .3 150x150 İzmir
 İKLİM:
Akdeniz iklim kuşağında kalan İzmir’de, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı geçer. Dağların denize dik uzanması ve ovaların İç Batı Anadolu eşiğine kadar sokulması, denizel etkilerin iç kesimlere kadar yayılmasını sağlar. En sıcak aylar: Temmuz ve Ağustos ve soğuk aylar ise, Ocak ve Şubat’tır. Yazın, kıyı kesimindeki sıcaklık; deniz meltem’inin (imbat rüzgarı) etkisiyle, iç kesimlere göre daha düşük olmaktadır. Ağustos ayında, nem oranı da yükselmektedir. Nisan ayında: İzmir ziyaretimde, özellikle akşam saatlerinde, Alsancak-Kordon bölümünde, sert rüzgar nedeniyle üşüdüğümü hissettim. Duydum ki, özellikle kışın, İzmir şehrinin Lodos rüzgarı, muhteşem üşütürmüş. Mevsimine göre tedbirli olmanızda yarar var.
izmirkumru İzmir
İZMİR’DE NE YENİR:
İzmir ve yöresinin yemekleri, çeşit açısından son derece zengindir. Ege, Akdeniz ve Anadolu mutfaklarının özgün bir birleşimidir. Yörenin bitki örtüsünün yanı sıra, çok kültürlü toplumsal yapısı da, bu oluşumu etkiler.
Belli başlı yemekleri: Bulamaç çorbası, tarhana çorbası, tere çorbası, trança kellesi, kirde, sakız yahnisi, mücver, İzmir köftesi, papaz yahnisi, enginar dolması, domates bastısı, yer elması, revani, ıspanak boranisi, razı kavurması, Efes arapsaçı, şevketi boştan, ebegümeci, radika salatası.
Özellikle: zeytinyağlı enginar dolması, İzmir mutfağında öne çıkar. Ülke çapında ün kazanan lokma tatlısı ise bir değer kent lezzetidir. Tabii, büyük şehirde bu yöresel lezzetleri bulmanız ve tatmanız zor olacaktır.
Ama; İzmir şehrinde, şehirin birçok yerinde bulabileceğiniz yöresel lezzetler var. Bunların başında: “boyoz” var. Boyoz: bir tür çörek ve yanında rafadan olmayan, yani çok pişmiş yumurta ile servis ediliyor. Ama, bu çörek, o kadar lezzetli ki, ağızda dağılan ölçüde taze ve yumurta ile yenildiğinde değişik bir lezzet. Fiyatı, 2.25 TL.
Bir diğer yöresel lezzet ise: “Kumru”. Evet: kumru, susamlı bir sandviç ekmeği ve içinde, İzmir tulum peyniri, domates dilimleri ve yeşil taze biber parçası var. Biber özellikle sanırım acı seçiliyor. Muhteşem bir lezzet ama sandviç ekmeğinin taze olanını bulmak gerekir, fiyatı 1.5 TL. Nohut mayası kullanılarak yapılan bu tonbul sandviç ekmeği: bir kuş gövdesine benzeyen boyutları nedeniyle “kumru” ismini almıştır.
Evet, başka bir lezzet: burada “gevrek” olarak isimlendirilen, bildiğiniz “simit” dir. Ama, simit yerken, aynı yerde satılan “peynir” den almayı sakın ihmal etmeyin. Hani, açıkta  satılıyor, hijyen diye fazlaca düşünmemelisiniz, o kadar çok bu lezzeti tadan var ki.
Son olarak: şehir içindeki birkaç yöresel lezzetten daha söz etmek istiyorum. Kemeraltı bölgesinde, Anafartalar caddesine girince: “Petek” döner salonunu sorun ve bu tarihi mekanda, mutlaka yoğurtlu veya sade döner yemelisiniz.
Bornova taraflarına giderseniz, Yeşilova denilen yeri bulun (Bornova merkezine, Üniversiteye, yaklaşık 10 dakika uzaklıkta) ve burada “Asım Kokoreç” denilen yerde, muhteşem lezzetli kokoreç yemeyi sakın ihmal etmeyin.
izmirne satin alinir1 İzmir
İZMİR’DEN NE SATIN ALINIR:
İzmir’in en yoğun alışveriş trafiğine sahne olan sokakları, Anafartalar Caddesi’nin sağında ve solunda bulunan ve hala yüzyıl öncesinin atmosferini: kepenklerinin kıvrımlarında, kapı eşiklerinde, basık tavanlarında ve eski kiremitlerde taşıyan Kemeraltı sokaklarıdır. Eski görüntü, tamamen olmasa da, hala işportacıların bağrışmaları, bakırcılar çarşısının kendisine has sesleri, Şadırvan Camii yanındaki Sebil’in şırıltısı, Kestane pazarındaki balıkçıların ıslak önlükleriyle bağrışmaları, Kemeraltı’nın pek değişmediğini gösteren belirtilerdir.
Urgancılar çarşısı, Kuyumcular çarşısı, Basmacılar, Ayakkabıcılar; hepsi de hala işlerini sürdürmektedirler. Bunların yanı sıra: en iyi ve modern alışveriş merkezleri, Alsancak’taki Kordon boyunda, Karşıyaka ve Cumhuriyet caddesinde bulunuyor.
İzmir’de, en önemli alışveriş merkezi olan Kemeraltı’na komşu, Çankaya ve oradan da seçkin butik ve mağazaların bulunduğu Alsancak’a ulaşıp alışveriş yapabilirsiniz. Karşıyaka’da da aynı olanakları bulmanız mümkün. Ama: bence, alışveriş yapmasanız da, kesinlikle “Kemeraltı” bölgesine girmelisiniz. Zaten, buraya girdiğinizde, tekstil olarak o kadar ucuz ki, inanamayıp, mutlaka birşeyler satın alacaksınız. Bunun dışında, İzmir şehrinden, mutlaka alınması gereken bir obje öneremeyeceğim.
 izmirkemeralti carsisi1 İzmir
KEMERALTI ÇARŞISI:
Günümüzde, İzmir’in en önemli alışveriş merkezlerinden biri. Kemeraltı çarşısı, Mezarlıkbaşı semtinden itibaren, deniz cephesini içine alan bir kavis çizerek, Konak alanına ulaşıyor.
Eskinin gizemli tonoz ve kubbeli dükkanlarının yanı sıra, modern iş merkezleri, mağazaları, sinemaları ve kafeteryaları ile her türlü alışverişe hitap edebilen bir site görünümündedir. Bu çarşıda: geleneksel Türk el sanatlarından: seramikler, çini panolar, ahşap ürünleri, tombaklar, halı ve kilimler, deri ürünlerinin her çeşidi bulabilirsiniz. Sokak, sokak, sokak. Yalnız: bu karışık sokaklarda, kaybolma riskiniz fazla, yine de sorarak, çıkış noktalarını bulmanız mümkün. Özellikle: tatil günlerinde giderseniz, muhteşem bir kalabalık sizi bekliyor. İnsanlar bu dar sokaklarda, omuz omuza yürümek zorunda kalıyorlar. Yine de; herhangi bir alışveriş düşünmeseniz bile, İzmir’de mutlaka gidilip görülmesi gereken bir yer. Konak meydanından, Kemeraltı’na girebilirsiniz.
Kemeraltı çarşısının tarihi geçmişine de bir nebze değinmek istiyorum. 1592 yılında, kale kapısı önünde, Hisar Camii inşa edilmiştir. 1650-1670 yılları arasında, limanın bir bölümü doldurularak, bir çarşı kurulur. 1744 yılında da Kızlarağası Hanı inşa edilir. Daha sonraları, Hisar’ın iç limanın ön tarafını doldurulmak suretiyle rıhtım inşa edilmiş ve sahile bugünkü şekli verilmiştir.
Kemeraltı çarşısı: ilk yapıldığı yıllarda, kısmen tonozlu, kiremit örtülü yan sokakları ve arastasıyla, bir kapalı çarşı görünümündeydi. Yakın yıllara kadar, Şadırvanaltı Camiinden Havra Sokağına kadar devam eden sokakların üstü, örtülü durumda korunmaktaydı. Çarşı, kemeraltı adını bu bölümün üstünün kapalı olması özelliğinden almıştır.
Çarşıya dik olarak açılan bugünkü küçük sokakların bir bölümü: üstü, beşik tonozarla örtülü bulunuyordu. Bunlara da açılan diğer ara sokaklarla birlikte arastalar oluşmaktaydı. Çarşı içinde pek çok han bulunuyordu.
Geçen yüzyılda, eski liman sınırını teşkil eden Anafartalar Caddesi-Gazi Bulvarı kavsinin iç kısmında kalan ve eski hanların, bedestenin yoğun bir şekilde yer aldığı bölge, daha çok yerli halka, orta ve düşük gelirli ailelere hitap eden ticari kuruluşlara ve el sanatı aktivitelerine ayrılmıştı. Demirciler, kömürcüler, çiviciler, baharatçılar, saman pazarı gibi adlar taşıyan ve gerçekten de bu aktiviteleri barındıran sokaklar, bir anlamda çeşitli iş kollarının fiziki mekanda gruplandırılmaları olayını da yansıtmaktadır.
2012.04.24.İZMİR.Hisarönü.1 150x150 İzmir      2012.04.24.İZMİR.Hisarönü.2 150x150 İzmir
Kemeraltı bölgesine girin ve caddede ilerleyin. İlk cami ve cadde ikiye ayrılıyor, sağdan ilerleyip ikinci caminin yani Hisar camisinin bulunduğu yere geldiğinizde, sola dönün ve bu bölgede, üstü kapalı sokaklarda bulunan cafelerden birine mutlaka oturun. Oturma yerleri: tamamen otantik, kilim ve hasır kaplı, ahşap sedirler üzerine minder şeklinde düzenlenmiş, burada kahve özellikle çedene kahvesi içebilirsiniz. Ortam çok güzel, mutlaka denemelisiniz. Hatta, kahve falınıza bile baktırabilirsiniz. Sokaktan geçen satıcılardan birşeyler (özellikle kağıt helva, fıstık ve susam ezmesi, badem ezmesi düşünebilirsiniz) satın alıp yiyebilirsiniz.
izmirkizlaragasi hani1 İzmir
KIZLARAĞASI HANI:
İzmir için önemli yapılardan biridir. Yapının 1745 yılında tamamlandığı sanılmaktadır. Yapımı hakkında kesin bilgiler olmamakla birlikte, yaptıran kişinin Kızlarağası Hacı Beşir Ağa olduğu bilinmektedir. İzmir Liman Kalesi’nin hemen arkasıda, 1744 yılında hanın inşasına başlanır ve 1745 yılında tamamlanır. Han, döneminde önemli bir boşluğu doldurmuştur. Bugünkü, Yemişçiler ve Halim Ağa çarşısı ile anılan yerde olup, ana cephesi Keresteciler Sokağına açılmaktaydı. Günümüzde, burası 871 sokaktır. Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, İzmir’deki nadir eserlerinden olan han, diğer hanlar gibi genelde, kare bir forma sahiptir. Binanın içinde, dikdörtgen ve geniş bir avlunun ortasında, geleneksel olarak bir şadırvan ve havuz bulunması gerekmektedir. Günümüzde, böyle bir alan mevcut değildir. Han, hemen her uzun mesafe hanında olduğu gibi, iki katlı idi. Üst katta, galeriye açılan odalarda yatmak isteyenler konaklar, zemin katta ise, üst kısmın sade yaşamının tam tersi görülürdü. Yükleriyle develer, tüccarlar ile hizmetkarların kalabileceği odalar, malların boşaltıldığı ve pazarlandığı dükkanlar ile pazarlık yapan insanlar bulunurdu. Han, limana yakın olması, sebebiyle, her zaman canlı kalmıştır. Han, belli dönemlerde bir tür borsa gibi de çalışmıştır. Özellikle: iç avluya dönük dükkanlarda, bu işler yoğun olarak yapılmıştır. 18 ve 19’ncu yüzyıllarda, teknolojinin ulaşım alanında çeşitli değişikliklere yol açması ve ekonomik hayatın zaman zaman yer değiştirmesiyle birlikte, Kızlarağası Hanı da yavaş yavaş önemini kaybeder. Han, gece konaklamaların sona ermesinden sonra, sadece, malların indirildiği ve depolandığı bir yer durumuna gelir.
1993 yılında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanında, çok çeşitli el sanatları ürünlerini, halıları, deri kıyafetleri ve çarpıcı hediyelik eşyaları bulabilir ve hanın tam ortasındaki açık çay bahçesinde, mistik havayı içinize çekerek, yorgunluğunuzu atabilirsiniz. Buraya yolunuz düşerse, mutlaka “kumpir” yemelisiniz. Alışveriş mekanlarının yanında, burada, bol miktarda oturarak birşeyler atıştırabileceğiniz değişik ve otantik yerler var.
2012.04.25.İZMİR.Konak .31 150x150 İzmir   2012.04.27.İZMİR.Konak .Konak Pier AVM.1 150x150 İzmir  2012.04.25.İZMİR.Hasan Tahsin anıtı.1 150x150 İzmir     2012.04.25.İZMİR.Konak camisi.1 150x150 İzmir   2012.04.25.İZMİR.Konak meydanı.11 150x150 İzmirKONAK MEYDANI:
İzmir şehrinin en merkezi  konumu olan “Konak Meydanı” sürekli olarak kalabalık, özellikle şehire gelen ziyaretçiler tarafından mutlaka ziyaret edilen bir yer olarak önem kazanmaktadır. Konak meydanı: altında metro istasyonu bulunuyor. Üstünde ise: yemyeşil bir alan oluşturulmuştur. Bu alanda: gerek birçok kaktüs türünden oluşan kaktüs bahçesi ve gerekse, değişik görünümlü çam ağaçları ve palmiye ağaçları, güzellikler yaratmıştır. Meydanın batı bölümü: deniz ve burada, Konak vapur iskelesi var. Buradan: Karşıyaka ve Bostanlı yönlerine vapura binmek mümkündür. Vapur iskelesinin hemen yanında, kuzey istikametinde: Alsancak-Kordon bölümü var. Bu bölüm: deniz kıyısındaki cafeteryalar ve birahaneler ile önem kazanıyor. Burayı geçerseniz, bu kez, kıyıda oturabileceğiniz bankların bulunduğu, yemyeşil bir bölüm sizi bekliyor. Yaklaşık 2.5 km. yürüdüğünüzde, tüm bu güzellikleri görebilirsiniz.
İskelenin güney bölümünde, nispeten daha sakin bir deniz kıyısı var.
Meydanın: doğu bölümünde: bir kısım mağazalar ve işhanları bulunan bölüm var. Bunun hemen yanında: birçok otobüs ve minübüsün şehrin birçok yerine hareket ettiği büyük bir otopark alanı var. Kemeraltı bölümüne girmek isterseniz, yine bu meydandan girebiliyorsunuz. Meydanın ortasında ise, şehrin simgesi “Saat kulesi” var. Saat kulesinin hemen yanında, tarihi “Konak camisi” ve onun hemen arkasında “Yunan işgalindeki bayrak görüntüleriyle gündeme gelen, Hükümet konağı var. Bir diğer köşede ise, ilk kurşun anıtı, Hasan Tahsin Anıtı görülüyor. Bunun hemen arkasındaki büyük bina ise, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı binasıdır.
Onun hemen yanında ise “Konak Pier” isimli, Alışveriş Merkezi var. İçine girdim, sakin ve pek hareketli olmayan yer. 4 salonlu bir  sinema var, birkaç, içi boş alışveriş merkezi ve restoran görülüyor.  Dış cephedeki fast-food restoranları biraz hareketli idi.
2012.04.25.İZMİR.Saat kulesi.5 150x150 İzmir 
SAAT KULESİ:
Evet, İşte: İzmir şehrinin sembolü, simgesi. 1901 yılında, Sultan Abdülhamit’in tahta çıkışının, 25’nci yıldönümü nedeniyle ve padişahın emri üzerine, Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından yaptırılmıştır. Son derece zarif görünümüyle, Konak Meydanını, bir inci gibi süslemektedir. Teras yükseldikçe, incelen sivri kemerleri, kubbecikleri, mukarnas işçiliği ve geometrik figürlerle donatılmış olan taş işçiliğinin dantele gibi bir zerafet içinde Saat Kulesi’ni çevrelemesi, oldukça zengin bir görüntü oluşturmaktadır.
Kulenin saati, Alman İmparatoru II.Wilhelm tarafından armağan edilmiştir. İzmir’in sembolü olarak kabul edilen Saat Kulesinin altında bulunan odanın dört köşesinde, çeşmeler bulunmaktadır.
izmirhukumet konagi1 İzmir
HÜKÜMET KONAĞI:
1868-1872 yılları arasında yapılmış olan Hükümet Konağı, Türklerin ulusal bağımsızlık savaşı olan Kurtuluş Savaşında, çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü, 9 Eylül 1922 tarihinde, Türk ordusunun İzmir’e gelmesiyle Hükümet Konağına çekilen Türk bayrağı, aynı zamanda İzmir’in kurtuluşunu simgeler.
Bu nedenle, Konak yakın tarihte yandıktan sonra yeniden yaptırılmıştır. Bunun için düzenlenen mimari proje yarışmasında bayrağın çekilmiş olduğu balkonlu bölümün korunması ön görülmüştür. Hatırlayanlar olabilir: Yunanlılar İzmir şehrini işgal ettiklerinde, buradaki Türk bayrağını indirip yere atıyorlar ve Yunan bayrağı çekiyorlar ve İzmir bu işgalden kurtarıldığında ise, buradaki Yunan bayrağı yerinden sökülüp, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ayaklarının altına seriliyor, ama o büyük insan, Yunanlıların yaptığı bu rezilliği yapmıyor ve milletin timsali olan bayrağı ayakları ile ezmiyor, yerden kaldırttırıyor. İşte, bu olaylar, bu konak önünde yaşandı.

BORNOVA:
Bornova, İzmir şehrinin güzel semtlerinden birisidir. Özellikle: burada bulunan “Ege Üniversitesi” kampusü ve öğrenciler, bu semtin hareketlenmesine neden olmaktadırlar. Bornova metro istasyonunun hemen yanında: özellikle öğrencilerin gittikleri eğlence mekanları, sevgi yolu ve barlar sokağı, şehrin ziyaretçilerinin ilgisini çekmektedir. Burada: hafta sonlarında, canlı müzik dinleyerek eğlenebileceğiniz birçok mekan bulunuyor.

izmirasansor1 İzmir
ASANSÖR:
Mithatpaşa’nın üst kısmına çıkmak isteyenlere, kolaylık sağlamak için yaptırılmış. Musevi işadamı Nesim Levi yaptırmış.
Günümüzde, İzmir’in prestij noktalarından biridir. Estetik değerlerin ön plana çıkarıldığı binaya, 1928 yılında yapılan düzenleme, Asansör’ü sosyal ihtiyaçları karşılayan bir merkez haline getirmiştir. 1930’lu yıllarda: tiyatro sahnesi, sinema salonu, gazinosu ve fotoğrafçısı bulunan Asansör binası, İzmir’in vazgeçilmezlerinden birisi olarak kabul edilmektedir. Tarihi Asansör: 1992 yılında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, günün şartlarına uygun bir şekilde restore edilerek, kültür kompleksi halini almıştır.
izmirteleferik1 İzmir   2012.04.27.İZMİR.Balçova.1 150x150 İzmir    2012.04.27.İZMİR.Balçova.2 150x150 İzmir    2012.04.27.İZMİR.Balçova.Teleferik.1 150x150 İzmir   2012.04.27.İZMİR.Balçova.Teleferik.2 150x150 İzmir
TELEFERİK TESİSLERİ:
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce yeniden düzenlenen teleferik tesisleri: doyumsuz manzarası ile, gidenleri büyüler. Balçova’ya, her 10 dakikada bir kalkan belediye otobüsleri ile, günün her saatinde ulaşabilirsizin. Yolculuk, yaklaşık 40 dakika civarında sürüyor. Balçova ilginç bir yer. Burada: gerek “9 Eylül Üniversitesi” bulunması ve gerekse “Kaplıca” tesislerinin yani termal kaynakların bulunması, buraya başka bir hava vermiştir. Burada: özellikle, hemen teleferik istasyonunun sağındaki büyük bir çay bahçesi ilgimi çekti ve burada, uzun süre, sıkılmadan oturdum, çünkü: hava sıcak olmasına rağmen, açık alanda bulunması nedeniyle rüzgar alıyordu ve güzel bir manzarası vardı.
Yanlız: Nisan 2012 tarihinde, özellikle teleferik binmek için buraya gitmiş olmama rağmen, teleferikin bakım nedeniyle hizmet dışı bulunduğunu öğreniyorum ve üzülüyorum. Çünkü: kesinlikle teleferik için gitmiştim. Keşke: Balçova Belediyesi, telefeğin bakım ve onarım nedeniyle kullanım dışı bulunduğunu, çeşitli kaynaklardan ziyaretçilere ilan edebilseydi, insanlar oraya kadar gidip te, kapalı kelimesini duyunca inanın hiç hoşlanmıyorlar.
Evet, bu bölüm: spor ve doğa severler için, geniş imkanlar sunan tesislerde, yamaç paraşütü ve özel tırmanma şeritleriyle, sporseverlere heyecanlı anlar yaşatır. Teleferik ile, 3 dakika süren ve muhteşem bir İzmir manzarasının eşlik ettiği yolculuk ile tepedeki tesislere ulaşılıyor. (çalıştığı zamanlarda) Dileyen et marketten alışveriş yapıp kendin pişir – kendin ye bölümünden yararlanabiliyor. İsteyen de, restoranlarda yemeğini yiyebilirler. Temiz havada, İzmir manzarasına hakim dinlenme tesislerinde, biraz önce söylediğim gibi, piknik yapmak mümkün.
izmirkulturpark1 İzmir
KÜLTÜRPARK:
Kültürpark, İzmir’in kent içinde, yeşilin en yoğun olduğu alanlardan biridir. Bu özelliğiyle: İzmir’in akciğeridir de denilebilir. Hayvanat Bahçesiyle, Akdeniz’in tipik palmiye ağaçları ve yeşil bitki örtüsü: spor ve eğlence tesisleri, İzmir’lilerin başlıca rekreasyon alanıdır. Büyük kısmı yurt dışından getirilmiş, 200’den fazla değerli ağaç ve çalı türü ile 8000’den fazla ağaç bulunmaktadır. Kültürpark’taki bitki örtüsünü tanıtmak ve doğa bilincinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla, İZFAŞ tarafından “Kültürpark’ın Ağaç ve Çalı Türleri” adıyla çıkarılmış bir yayını bulunmaktadır. 421 bin m.karelik alanın 156 bin m.karesi yeşil alan olarak göze çarpar. Kültürpark içinde: koşuyolu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu, teniz kortu, nikah salonu ile 13.500 m.kare alana kurulu “Lunapark” bulunmaktadır.
izmirfuar1 İzmir
Kültürpark içinde: 1936 yılından bu yana, her yıl Ağustos ayının sonunda: İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül tarihini içine alacak şekilde, 10 günlük bir zaman dilimi arasında , Uluslar arası İzmir Fuarı açılır.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder